BLOG

Normalde geçirilen kalp krizinin belirtileri rahatsız edici olur ve hastalar kalp krizinden şüphelenerek acil müdahale için en yakın sağlık kuruluşuna sevk edilir. Kalp krizi geçirenlerin çoğu göğüs ağrısı, soğuk terleme, bir anda gelen halsizlik gibi belirtiler gösterir. Fakat bazı hastalar kalp krizi geçirdiğini fark edemezler. Kalp krizi geçirenlerin bir kısmını oluşturan bu hasta grubu atipik semptomlar yaşar ya da hiç semptom göstermez. Atipik veya semptom göstermeden yaşanan kalp krizine ise sessiz kalp krizi diyoruz.

Kalp hastalıkları diğer hastalıklar gibi net bir belirti vermeyebilir. Kalp sağlığına dair vücudumuzdaki belirtileri iyi izlememiz ve bir hastalık olabileceği ihtimaliyle en kısa zamanda hekime durumu bildirmemiz faydalı olacaktır.  Bu belirtiler süreklidir, geçme gibi bir durum söz konusu değildir.

Bebek ve çocuklarda uygulanan kalp testlerini açıklamadan önce kalp hastalıklarının görülme sıklıklığına, belirtilerine göz atalım. Doğumsal kalp hastalıkları her bin yenidoğanın 5’inde/8’inde görülmektedir. Çocuklardaki kalp hastalıkları ise genellikle yenidoğan döneminde belirti veriyor, tedavi gerekiyor. Bu noktada rutin muayenelerdeki bulgular oldukça önemli. Çocuk doktorları rutin muayeneler esnasında kalpte üfürümle, nabız düşüklüğüyle karşılaşabilir. O durumda hekiminiz çocuk kardiyolojisine sevk eder. Ancak çocukların bir kısmında kalp hastalıkları bulgu vermez ve sessiz ilerler. Ailelerin bu noktada gözden kaçırmaması gereken belirtileri aşağıda sıraladık:

Gebelik öncesi ve gebelik boyunca görülen kalp hastalıkları, aritmiler dahil, tüm gebelerin %1’i kadardır. Gebe olmayanlarda dahi tanının, tedavinin, izlemin önemli olduğu kalp hastalıklarında gebelik halinde daha da önemlidir. Kalp hastalığında gebe kalmak için bir yaş sınırı olmamakla birlikte 35 yaş üstü gebelikler risk taşımaktadır. Fakat günümüzde kalp hastası olan birçok kadın gebeliğini sağlıklı bir şekilde geçirmektedir.

Kalp rahatsızlıkları yaşamı tehdit ediyor. Koroner arter rahatsızlıkları, mitral ve aort kapak sorunları, aort genişlemesi, kalp delikleri kalp hastalığı dendiğinde ilk akla gelenler. Kalp hastalıklarının büyük bir bölümü ilaçlar, girişimsel tedaviler ve bypass ameliyat ile...

Kalp hastalıklarına neden olan ve hastalığın şiddetini belirleyen iki önemli unsur vardır: genetik ve yaşam biçimi.  Sağlıklı bir yaşam biçimini benimseyerek hiç kalp hastası olmamak ya da kalp hastalığının kişiye olan etkisini azaltmak mümkün. Her iki ölümden birinin kalp ile ilgili olduğu düşünüldüğünde kişinin yaşam tarzında yapacağı sağlıklı değişiklikler ile kalp ve damar hastalıklarından dolayı yaşamını kaybetme riski ciddi oranda düşecektir. Peki, kalbe en çok zarar veren alışkanlıklar nelerdir?

Kalp hastalıkları söz konusu olduğunda ilk akla gelen risk grubu 50’li yaşlarını geçen erkek nüfusudur. Bunun en önemli nedeni özellikle kalp krizinin en sık bu yaş grubu hastalarda görülmesidir. Ancak kalbe dair tüm hastalıkları göz önünde bulundurduğumuzda kadınların da ciddi risk altında olduğunu görüyoruz. Öyle ki kalp hastalıkları kadınlarda erkeklerden daha çok görülüyor. Kadınlarda özellikle 40 yaşından sonra (menopoz sonrası) kalp ve damar hastalıkları riski artıyor. 55 yaş sonrası ise kadınlar ise en önemli risk grubu. Toplumumuzda kalp hastalıkları her 100 erkekten 6,2’sinde görülürken, bu oran kadınlarda 7,3 oluyor. Kadınlarda özellikle hipertansiyon ve romatizmal kalp hastalıkları daha sık görülürken, örneğin koroner kalp hastalığı ile kadınlarda daha az karşılaşılıyor.

Aritmi ya da kalpte ritim bozukluğu olarak tanımlanan hastalık kalbin çalışma hızını sekteye uğratan, doğal ritmini bozan kardiyolojik bir sağlık sorunudur.  Temel nedeni kalp kaslarına giden sinirsel uyarılarda meydana gelen hasarlardır. Bu elektriksel uyarıların sağlıklı...

Sohbete Başla
1
Hoş geldiniz. İstanbul Çocuk Kardiyoloji ile iletişime geçtiğiniz için teşekkür ederiz. 👋
Online randevu hizmetimizden yararlanabilirsiniz.