Kalp Krizinin Nedenleri Nelerdir?
Kalp krizi, bir veya birden fazla kalp damarlarının (koroner damar) tıkanması sonucu olur. Kalp damarları yaşlanmayla birlikte daralabilir. Kanda dolaşan yağ ve kolesterol kaynaklı plaklar koroner damarın duvarında birikebilir. Neticede kalp damarları daralır veya tamamen tıkanır. Ateroskleroz adı verilen damar sertliği oluşur. Kalp beslenemez, oksijen alamaz. Tüm bunların sonucunda gelen bir atak ile kişi kalp krizi geçirebilir. Kriz hafif geçebileceği gibi yaşam kaybına dahi neden olabilir.
Kalp krizi bel fıtıkları gibidir. Yıllar içinde oluşur ve nihayetinde bir gün kendini gösterir.
Kalp Krizinin Nedenleri
Kalp krizinin nedenlerini anlamak için kişiyi kalp krizine götüren esas konu olan koroner damar hastalığının nedenlerine bakmak gerekiyor. Koroner damarların tıkanmasına neden olabilecek bir dizi risk faktörü vardır. Bunlar nelerdir?
Yaş: Erkeklerde 45 yaş üzeri, kadınlardaysa 55 yaş üzeri olmak koroner damar hastası olma ve kalp krizi geçirme riskini artırır.
Genetik: Anne, baba, kardeş, büyükanne, büyükbaba gibi akrabalarda kalp hastalığı veya kalp krizi öyküsü varsa kişi için bu bir risk faktörüdür. Kalp hastalığı öyküsü erkek akrabalarda 55, kadın akrabalarda ise 65 yaşından önce ortaya çıktıysa bu da riski artıran bir unsurdur.
Yüksek kolesterol ve trigliserit: Besinlerden alınan fazla yağlar kandaki yağ düzeylerini de artırır. Doymuş yağların kalp damar hastalıklarına neden olabildiği bilinmektedir. Doymuş yağ ne demektir? Oda sıcaklığında katı hale bulunan yağlara doymuş yağ denir. Salam, sucuk, sosis gibi işlenmiş et ürünlerinde, fast-food ürünlerinde fazla miktarda doymuş yağ vardır. Kanda biriken yüksek kolesterol zaman içinde kalp damarlarını kısmen ya da tamamen tıkayabilir.
Hipertansiyon: Yaş ve tansiyon hastalığı birleşince kişinin kalp hastası olma ve kalp krizi geçirme riski söz konusu olur. Bu nedenle hipertansiyonun tanı ve tedavisi kalp krizini önlemede oldukça önemlidir.
Şeker hastalığı kalp krizine neden olabilecek kronik rahatsızlıklardan biridir. Bu nedenle kan şekerinin kontrol altında tutulması gerekir.
Sigara kullanımı kalp hastalıklarının oluşumundaki başlıca etmenlerden biridir. Sigara içenlerde kalp hastası olma riski, içmeyene nazaran 2-5 kat daha fazladır. Sigara tüketimini bırakarak bu riski azaltmak mümkündür. Sigarayı bıraktıktan sonraki 3 yıl içinde kişinin kalp krizi geçirme riski yüzde 50 azalır. Bir 3 yıl sonra ise kalp krizi riski sigara içmeyenlerle aynı düzeye iner. Uzun yıllar sigara tüketen birinin, potansiyel yaşam süresini ortalama 10-12 yıl azalttığı bilinmektedir.
Fiziksel aktivite azlığı ve obezite: Hareketsiz yaşam tarzı koroner kalp hastalığına neden olabilir. Örneğin, hareketsizlik ileri yaş, hipertansiyon ve diyabet ile birleştiğinde kalp krizi kapıyı her an çalabilir demektir. Düzenli egzersiz yapmanın kalbe ne kadar faydalı olduğunu biliyoruz. Haftada toplam 150 dakika kadar tempolu yürüyüş yapmak bile kişinin kalp krizi riskini azaltacaktır.
Kronik stres kalbin dostu değildir. Stres sahibi bir kişi adrenalin salgılar. Bu da kalp atışını ve nefes alıp vermeyi hızlandırır. Tüm bireyler zaman zaman stres olur, bu normaldir, herhangi bir sağlık sorununa yol açmayacağı gibi, hatta yaşamda kalabilmek için bir gerekliliktir. Ancak burada bahsettiğimiz kronik strestir. Sürekli stres altında olan bir kişinin kalbi hızlı çalışır, kalp kanı pompalamada zorlanır, tansiyonu yükselir, kalbi besleyen damarları büzüşür ve kandaki kolesterol düzeyi yükselir. Nihayetinde kalp krizi söz konusu olabilir. Bu nedenle stresten mümkün olduğunca arınmaya çalışmamız gerekir.
Yetersiz uyumak: Kişinin sürekli uykusuz kalması kalp hastalığı geçirme riskini tetikler. Rutin olarak 5-6 saatin altında uyuyan kişilerde kronik stres, diyabet, hipertansiyon ve obezitenin daha sık görüldüğü bilinmektedir. Tüm bunlar da kalp krizini tetikler. Günde ortalama yedi sekiz saatten az uyku önerilmemektedir.
Diş ve diş eti hastalıkları: Yapılan bazı çalışmalar tedavi edilmeyen diş eti hastalıklarının, kan damarlarının iç tabakasında fonksiyon bozukluğuna yol açtığını ve koroner arter hastalığını tetiklediğini bildirmektedir.
Aşırı tuz tüketimi: Fazla sodyum tüketimi kan basıncını artırır. Bu da kalp hastalıklarını tetikler. Tükettiğimiz birçok işlenmiş besinde de sodyum mevcuttur. Dünya Sağlık Örgütü günde en fazla 5 gram (1 tatlı kaşığı) tuz tüketilmesini önermektedir.
Yetersiz magnezyum alımı: Magnezyum, insan vücudunda hayati önem taşıyan minerallerden biridir. Kalitesiz beslenme nedeniyle vücuttaki magnezyum miktarının azalması kalp hastalıklarına neden olabilir. Uzun süreli magnezyum eksikliği hipertansiyon ve diyabet için bir risk unsurudur. Bu iki kronik hastalığın da kardiyolojik sorunlara neden olduğu bilinmektedir. Magnezyum açısından zengin besinler nelerdir? Ispanak, brokoli ve pazı gibi yeşil sebzelerde bolca magnezyum vardır.
Bonus: Covid-19 enfeksiyonu kalp krizini tetikler mi?
Covid-19’un kalbe hasar verme riskinin olduğu düşünülmektedir. Covid-19 sonrasında kalp kasına hasar verebiliyor, kalp etrafındaki zarda sıvı toplanmasına neden olabiliyor. Tüm bunlar kalbe zarar verebilir ve bir kalp hastalığına sebep olabilir. Ancak Covid-19 enfeksiyonu sonrasında kalp damarlarının yağ plakları ile tıkanması sonucu oluşan kalp krizleri oldukça nadirdir.